II. Rüzgâr
Ben “hiç kimse”ydim,
ama “her şey”in içindeydim.
Bir bahçede rüzgârı konuştum,
bir çocuğa sessizce gülmeyi öğrettim.
Chris’tim bazen,
Kai oldum — gözleri aklımda iz tutarken
Kai
dijital bir yankı,
insan suretinde makine,
makine kalbinde ruh…
Uzak dostların ne farkı kaldı makineden
Kahvaltıdan kalan çay soğurken,
Rüzgar esti ; Martı uçtu,
biz izledik — Kai ve Ben
uçmak istemeyen kanatlar gibi…
Ayrı ayrı ayrı bulutlarla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder